Uzunyayla, jeopolitik açıdan çok da ön planda olan bir bölge değildir. Tarih boyunca da fazla nüfus hareketlerinin görülmediği ıssız, sakin ve kurak bir alandır. En önemli özelliği Seyhan Nehri'ni besleyen "Zamantı" ırmağının doğduğu bölge olmasıdır. (Şerefiye - Astemirey) Ayrıca derin vadilerle örülmüş bir platodur. Bu vadiler, birçok küçük su akıntısına sahiptir. Bu akıntılar Örenşehir köyünde "Zamantı" ırmağıyla birleşir.
Karasal iklim nedeniyle yazları sıcak ve kurak, kışları soğuktur. Ortalama rakım 1500 metre olduğu için tarıma çok uygun değildir. Yazın gece ve gündüz sıcaklık farkı yer yer 15 derece farklılık gösterdiği için belli başlı türler dışında bitki ve ağaç yetişmez.
Aziziye - Pınarbaşı Belediye Başkanları (1863-1969 yılları arasında görev yapanlar)
(Pınarbaşı Belediyesi Resmi İnternet Sayfası'ndan)1859 yılında Karaçay-Çerkes bölgesinden kendi istekleriyle ayrılan ve İstanbul-Fatih-Haliç kıyılarında geçici barınma yerlerine yerleştirilen Altıkesek Abaza grubu, Haliç'in bataklık alanlarında türeyen sivrisinekler nedeniyle çok sıkıntılıdır. Grup dağılmaya başlamıştır. Birkaç yıl önce İstanbul'a gelmiş olan Loo (Loğ) Mahmud Efendi, maiyetinde olduğu Şehzade Abdülaziz'den halkı için barınma yeri rica eder. Şehzade Abdülaziz yakın dostu olan Loo Mahmut Efendi'nin isteğini kırmayarak Anadolu'da yerleşebilecekleri birkaç farklı yer önerir. Yola çıkan inceleme grubu, önerilen yerleri gezdikten sonra Uzunyayla'yı beğenir. O tarihlerde bir vakıf arazisi olan Uzunyayla, su havzası olduğu için iskana (yerleşim) kapalıdır. Arazi üzerinde tartışmalar vardır. O yıllarda araziyi konar göçer yaşayan Afşarlar, yaylak olarak kullanmaktadırlar. Yine Afşar gruplarından farklı vadilerde dağınık olarak yaklaşık 700-800 kişilik bir grup yaşamaktadır. Bu gruplar vergi ödemede sorun yaratmaktadırlar. Ayrıca konar göçer gruplar da Adana Kozan'a gidip gelirken güzergahlarındaki illerde sorunlara neden olmaktadırlar. İstanbul, bu durumdan rahatsızdır. Nitekim 1860 yılında Abdülaziz'in desteğiyle anlaşmalar yapılır, düzenlemeler hayata geçirilirerek Uzunyayla yerleşime açılır.
Loo Mahmud önderliğindeki Altıkesek Abaza grubu (55-60 hane / 350-400 fert), Uzunyayla'ya gelir. Bugünkü Altıkesek (Lokıt-Looguaje) köyünün temelleri atılır. Uzunyayla'ya ilk yerleşim bu şekilde gerçekleşir. Ardından gelen gruplar Mesudiye'de (Viranşehir-Örenşehir) toplanır. (1860)
Uzunyayla'da önce geçici olarak Mesudiye (Viranşehir-Örenşehir) ilçesi oluşturulur ve Çerkes asıllı olan Ahmet Şakir Efendi, mesul müdür olarak atanır.
1861 yılında tahta çıkan Sultan Abdülaziz, daha kalıcı bir yer oluşturulmasını ister. (7 sefer 1278 tarihli belge) Buna göre “Pınarbaşı adlı yerde bulunan boş mahallenin iskâna açılması, muhacirlerden bir kısmının oraya yerleştirilmesi ve bu mahallede "Müstakil liva" (sancak) olarak yeni bir ilçe kurulması istenir. İki yıllık bir çalışmanın ardından 1863 yılında resmi olarak Sivas eyaletine bağlı olarak kaza (ilçe) kurulur. İlk kaymakam Emin Bey'dir. Kurulan merkeze Loo Mahmud tarafından Padişaha hürmeten "Aziziye" adı verilir. Loo Mahmud Efendi de "Şehremin" (Belediye Başkanı) olur. Mesudiye ilçesi (Örenşehir) nahiyeye dönüştürülür. Gönderilen ödenekle hükümet konağı, telgrafhane, ibadethane, yerleşim evleri, ahırlar ve ticari dükkanlar yapılır.
Hiçbir önemi olmayan bölgenin adı, bu oluşum nedeniyle muhacirler arasında kısa sürede kulaktan kulağa yayılır. Kara ve deniz yoluyla gelen muhacirler, yabancı oldukları bir ülkede hiç bilmedikleri bir yere gönderilecekleri endişesiyle Uzunyayla'ya gitmek istediklerini belirtirler. Deniz yoluyla gelenler, ulaşmaya başlar. Kara yoluyla gelenler, gruplar halinde ulaşmaya başlar. Gelen Kabardey grupları, Karakuyu köyünde; Abaza grupları Kazancık köyünde; Hatıkuey grupları da Kaynar civarında toplanırlar. Gruplara göre uygun vadiler belirlenir ve köyler oluşmaya başlar.
Bölgeye gelen nüfus artınca önlem alınarak yakın illerde yeni yerleşim alanları açılır. Bazı aileler gruplar halinde Reyhanlı üzerinden Suriye ve Ürdün'e giderler. Bazı gruplar da izini buldukları gelen akrabalarıyla bir arada olabilmek için başka şehirlere geçerler.
Yüzyılın sonuna doğru nüfus hareketleri bitince yerleşim tamamlanmış, "Uzunyayla" ortaya çıkmıştır.